Bundan 17 yıl evveldi. O gün Kafkaslar'da yeni bir yıldız parlıyordu. Asırlar süren savaşlardan sonra Çeçenler, uğruna milyonlarca evladını verdiği özgürlükle yeniden kucaklaşmıştı. Güçlü komutan Musa oğlu Cevher Dudayev'in liderliğinde başlatılan mücadele, Milli Çeçen Halk Kongresi kararı ile daha sonra halkın büyük desteği alarak hedefine ulaştı. Referandumla onaylanan bağımsızlık tüm dünyaya resmen ilan edilecekti. O gün bir başkaydı. Herkes onurunu kazanmanın haklı gururunu yaşıyordu. Tarihinde ilk defa Devlet başkanlığı binasının tepesine Çeçenlerin karakterini taşıyan bayrak çekilmişti. Özgürlük meydanı hınca hınç dolu, müridler tekbirlerle halkalar halinde zikirlerini çekerken, yaşlılar gözyaşları içinde sevinç ve şükür duaları yapıyordu. O gün herkes ordaydı. Çünkü o gün Çeçenlerin bayramı, o gün onların kurultayı ve o gün onların tarihi günü idi. Çünkü onlar asırlardır bekledikleri bağımsızlığın ilan edileceği anı sabırsızlıkla bekliyorlardı. Bağımsızlığın öncülerinden Cumhurbaşkanı yardımcısı Zelimhan Yandarbiyev, Genelkurmay Başkanı Aslan Mashadov, Cephe komutanlarından Şamil Basayev, Aslan (Hamzat) Gilayev başta olmak üzere daha birçok kahraman ve siyasi şahsiyet orada yerini almıştı.
Gençlerin heyecanı gözlerinden okunuyordu. Kısacası bir halk topyekün ayaktaydı ve tarihinin en mutlu anını ve heyecanını yaşıyordu. Büyük sevgi gösterileriyle halkın arasından kürsüye gelen güler yüzlü, cesareti, mertliği ve kararlılığıyla dünyanın tanıdığı özgürlüğün öncü komutanı, büyük lider ve Çeçenistan İçkeriya Cumhuriyeti'nin kurucu Devlet başkanı Cevher Dudayev, halkını selamlayarak onlarla bu tarihi günü şu sözlerle paylaşıyordu:
"Asırlar sonra halkımıza özgürlüğü nasip eden yüce Rabbe hamd olsun. Çeçenistan'ın bağımsızlığı ve İslam'ın bu topraklarda ebediyen varolması uğruna kanlarını akıtan, aziz şehidlerimizi, İmam Mansurları, İmam Muhammedleri, İmam Hamzatları, İmam Şamilleri rahmet ve şükranla anıyoruz. Dağılan Sovyetler Birliği'nden sonra her halk gibi bizim de uluslararası hukukun gereği doğan bağımsızlık hakkımızı kullanarak gerçekleşen referandumla da halkımızın % 97.6'sının onayı ila bağımsızlık elde edilmiş oldu. Çeçen halkının bu kararını BM ve tüm uluslararası kuruluşlara ve tüm dünya milletlerine ilan ediyorum. Çeçenistan bugünden sonra müstakil bir ülkedir ve dünya var oldukça hep öyle kalacaktır.
Özgürlüğün sevgilileri,
İmam Mansurların, İmam Hamzatların, Şeyh Şamillerin torunları! Kafkas halklarının öncü güçleri, Ey kahraman halkım.
Allahın huzurunda ve sizin önünüzde yemin ediyorum ki...,İlan edilen bu bağımsızlık ve egemenliğimizi hedef alan her türlü saldırı ve işgale karşı bir nefer olarak kanımın son damlasına kadar savaşacağım. Üzerimdeki üniformam kefenim, şahadet ise rütbem olacaktır"
Yeşil islam'ı, Yeşil zemin üzerindeki beyaz iki şerit doğruluğu ve temizliği, kırmızı çizgi, vatan uğruna dökülen şehid kanını ve tam orta kısmında yer alan keskin bakışlı kurt, cesaret ve özgürlüğe olan düşkünlüğü sembolize eden Çeçen bayrağı istiklal marşı eşliğinde göndere çekilirken, herkesin kalbi birlikte çarpıyor ve herkes aynı marşı haykırıyordu.
Gece kurt yavrularken çıktık dünyaya
Sabah kükrerken arslan, ismimiz konuldu
Lailahe illallah
Kartal yuvalarında analarımız emzirdi
At üstünde kavgayı babalarımız öğretti
Lailahe illallah
Halk için vatan için yetiştirdi
Onlara bir zarar geldiğinde yiğit kesildik
Lailahe illallah
Dağların şahinleri zaferle yetişti,
Zorluğun bozgunundan gururla çıktık
Lailahe illallah
Tunçtan dağlar kurşun gibi erise de
Yaşamdan ve savaştan onursuz çıkmayız
Lailahe illallah
Ey kara toprak her zerren baruttan ağlasa da
Hüzünlü bir şekilde sana dönmeyeceğiz
Lailahe illallah
Hiçbir zaman hiçbir kimseye pes etmedik biz
Ecel veya zaferden biridir seçeneğimiz
Lailahe illallah
Yaralarımızı ağıtlarla sararken bacılarımız
Değerli gözlerimiz maharetle canlanır
Lailahe illallah
Açlık kıvrandırırsa ot yeriz
Susuzluk bezdirirse sıkar suyunu içeriz
Lailahe illallah
Gece kurt kuzularken çıktık dünyaya
Hakka, vatana ve Allah'a sadığız biz
Lailahe illallah
Takvim yaprakları 6 Eylül 1991'i gösteriyordu. Milli Çeçen Halk Kongresi'nin aldığı karar ve referandumla halkın onayından sonra yapılan bu ilan töreni sonrası Çeçenistan bağımsızlığı resmen elde etmiş oldu. Bu küçük Kafkas ülkesinin, cesur ve özgürlükçü halkına bu ilan fazla görüldü ve Rus emperyalizmi başlattığı saldırılarını katliamlarla bugüne kadar sürdürdü ve halen de sürdürmektedir.
Tam 17 yıl sonra Çeçen halkı işgal altında bağımsızlık gününü kutluyor. Ancak bugün yukarıda saydığımız kahramanların hiçbiri yok. Onlar o gün yaptıkları yemine sadık kaldılar ve şanlı direnişin en ön saflarında savaşarak canlarından aziz bildikleri vatan topraklarına kanlarını akıtarak şehitler kervanına katıldılar. Aziz ruhları şad olsun.
Dudayev'in 21 Nisan 1996'da öldürülmesinin ardından eski Devlet Başkanları Zelimhan Yardarbiyev ve Aslan Mashadov dönemlerinde de askeri geçit törenleri ve çeşitli etkinlikler yapıldı. İçinde bulunulan çetin şartlar önceki kutlamalar maalesef yapılamadı. Ancak 6 Eylül "Bağımsızlık Günü" işgal altında da unutulmadı.
Yapılan referandum, ilan edilen Bağımsızlık Deklarasyonu, birinci devlet başkanının seçilmesi, Hasavyurt Anlaşması ve Mayıs 1997'de Rusya ile imzalanan barış anlaşması ve ikinci kez yapılan devlet başkanlığı seçimleri, uluslararası gözlemciliğinde Mashadov'un seçilmesi ve bunun sonuçlarının Rusya Federasyonu yönetimi tarafından da kabul edilmesi bağımsızlığın meşruiyetini ortaya koyan adımlardır.
Tüm bunlara rağmen halkından kopmuş ve Kremlin'in duvarları arkasında saklanan ajan/mafya kalbur üstü takımının gayretleri ile 1999'da Çeçenistan'a karşı ikinci kez savaş başlatıldı. Geçen dört asır boyunca birçok imparatorluk yıkıldı, yeni devletler ortaya çıktı ama değişmeyen tek şey sadece Kafkasya bölgesindeki trajedi oldu. Değişmeyen bir başka şey ise Kafkasya halkların özgürlük ve milli bağımsızlık mücadelesi oldu.
Rusya Çeçenya'da başarısızlığa uğramıştır. Kremlin'in Çeçenistan İçkerya Cumhuriyeti Silahlı Kuvvetleri'nin mücadelesini "uluslararası terörizme" bağlama gayretleri boşa çıkmıştır. Fitne ve fesat yayan işgalci güçler ve onların işbirlikçilerinin politikaları fiyaskoyla sonuçlanmıştır. Bu direniş Çeçenistan sınırlarını aşarak Kuzey Kafkasya'ya yayılmıştır. Bugün Kuzey Kafkas halkları arasında Rus emperyalizmine karşı yeni cepheler açılmıştır. Kısacası Bağımsızlık ve egemenliğimizi koruma adına işgalcilere ve işbirlikçi vatan hainlerine karşı direnişimiz devam etmektedir. Barıştan yanayız ancak ülkemizin bağımsızlığını ve halkımızın özgürlüğünü asla pazarlık konusu yapmayız. Barışa evet, ancak işgal son bulmadan ve Çeçenistan'ın bağımsızlığı kabul edilmeden asla.
Çeçen-Online©2008